OSMANLI YAHUD�LER�
Cahiliye Toplumunda Y�NET�C� KARAKTER�
S�per G��l� Malzeme Elde Etme Yolunda Yeni Aray��lar: �r�mcek Ipe�i �reten Ke�iler

Etraf�n�zdaki Her�ey Gibi Asl�nda Siz de Molek�llerden Olu�uyorsunuz!
D�nyay� Kana Bulayan iki Siyasi G�c�n Benzerlikleri S�YON�ZM ve HA�LILAR
Bilimin Rotasi Do�ru �izilmelidir
DO�A ve TEKNOLOJ�

Kuran'da Kadina Verilen �nem
Kibris'ta D�n�m Noktasi
Atomdaki Tasar�m�n A�t��� Yeni Ufuk: �letken Plastikler
Ka��n�lmaz Ger�ekler Ya�l�l�k ve �l�m

www.harunyahya.org

Ara�t�rma'dan



Bir k�yamet alameti: Dabbet�'l-arz




"O s�z, ba�lar�na geldi�i zaman, onlara yerden bir Dabbe ��kar�r�z; o da, insanlar�n bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmad�klar�n� onlara s�yler." (Neml Suresi, 82)

''Biz ise, k�yamet g�n�ne ait duyarl� teraziler koyar�z da art�k, hi�bir nefis hi�bir �eyle haks�zl��a u�ramaz.bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap g�r�c�ler olarak Biz yeteriz.'' (Enbiya Suresi, 47)

“O s�z”

Kuran'da "dabbe"den bahsedilen Neml Suresi'nin 82. ayetinde "o s�z�n insanlar�n ba��na geldi�i" bir d�neme i�aret edilmektedir. Bu ayeti ve dabbe kelimesi ile neyin kast edildi�ini tam olarak anlayabilmek i�in "o s�z" kelimesinin Kuran'da ne �ekilde kullan�ld���n�n �zerinde d���nmek gerekmektedir.

"O s�z" kelimesinin Arap�adaki kar��l��� "kavl"dir ve Kuran'da "anla�ma ve s�z" anlamlar�nda kullan�lmaktad�r. Bu iki anlam�n d���nda ayn� kelimenin "g�r��, inan�, d���nce ve akide" gibi anlamlar� da bulunmaktad�r.

Kavl kelimesi baz� ayetlerde m�minlerin g�zel ve maruf s�zleri, insanlara yapt�klar� tebli� ve konu�malar anlam�nda kullan�lmaktad�r. �rne�in Bakara Suresi'nde Allah, m�minlere "G�zel bir s�z ve ba���lama, pe�inden eziyet gelen bir sadakadan daha hay�rl�d�r..." (Bakara Suresi, 263) �eklinde buyurmaktad�r. Nisa Suresi'ndeki bir ayette ise yetimlere ve yoksullara "... g�zel (maruf) s�z..." (Nisa Suresi, 8) s�ylenilmesini emretmektedir.

Bu anlam�n�n yan�s�ra, "kavl" kelimesi ayetlerde do�rudan Kuran anlam�nda da kullan�lmaktad�r. Allah'�n Hz. Muhammed'e vahyi ile insanlara ula�t�rd��� hikmetli s�zleri bir�ok ayette "s�z" kelimesiyle ifade edilmektedir. Bu ayetlerden baz�lar� �u �ekildedir:

"��phesiz o (Kur'an), ay�rt eden bir s�zd�r." (Tar�k Suresi, 13)"��phesiz o (Kur'an), �st�n onur sahibi bir el�inin ger�ekten (Allah'tan getirdi�i) s�z�d�r" (Tekvir Suresi, 19)"O (Kur'an) da kovulmu� �eytan�n s�z� de�ildir." (Tekvir Suresi, 25)

"Kavl" kelimesi Secde Suresi'nin 13. ayetinde Allah'�n s�z�n�n -vaadinin- ger�ekle�mesi olarak kullan�lmaktad�r:"E�er biz dilemi� olsayd�k, her bir nefse kendi hidayetini verirdik. Fakat Benden ��kan �u s�z ger�ekle�ecektir:
"Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan (�nkar edenlerle) tamam�yla dolduraca��m." (Secde Suresi, 13)


Saffat Suresi'nin 31. ayetinde ise s�z kelimesi Allah'�n y�k�m� ve azab� olarak ifade edilmi�tir:"B�ylece Rabbimizin s�z� (y�k�m ve azab va'di) �zerimize hak oldu. ��phesiz, (azab�) tad�c�lar�z." (Saffat Suresi, 31)

Allah'�n vaat etti�i s�z�, cehennemin inkar eden insan ve cinlerle tamamen doldurulmas�, azab�n insanlar �zerine hak olmas�d�r. "O s�z" ger�ekle�ti�inde inkar edenler sonsuz cehennem azab�yla kar��la�acaklard�r.

Genel olarak ayetlerden anla��lan, “Allah’�n s�z�” ifadesinin t�m inkar edenler i�in "b�y�k bir helak ve sonsuz bir azap" olmas�d�r. �zerine "s�z hak olmu�" olan kimseler i�in bir kurtulu�, ��k�� ya da ka��� yolu yoktur. Onlar hem d�nyada hem de ahirette b�y�k bir azaba u�rayacak, bu azaptan hi�bir �ekilde uzakla�amayacaklard�r. ��nk� bu, Allah'�n vaadidir ve Allah vaadinden d�nmez.

K�yametin geli�i ise pek �ok alametle anla��lacakt�r. ��te ahir zamanda meydana gelecek olan bu alametlerden biri de Neml Suresi'nde bildirilen "dabbe"nin ��k���d�r.


Dabbet�’l-Arz


Dabbe kelimesi "Debbe" k�k�nden t�remi� bir isimdir. "Debbe" hafif y�r�me, debelenme demektir. Hayvanlar ve ha�ereler i�in kullan�l�r. Bunun yan� s�ra i�ilen s�v�n�n bedene yay�lmas� ve bir ��r�kl���n etraf�na sirayeti (bula�mas�, sarmas�) gibi hareketi g�zle fark edilemeyen �eyler i�in de kullan�l�r.

Kuran'da "Dabbe" kelimesinin ge�ti�i pek �ok ayet vard�r, ancak ahir zamanda ger�ekle�en bu �zel olay� anlatan tek ayet Neml Suresi'nin 82. ayetidir. "Dabbe"nin bu ayette ifade edilen �zelliklerini tahlil etti�imizde �unlar� g�r�r�z:

1. Dabbe, "debb" eden; yani hareketli, canl�, bir varl�kt�r.

2. Dabbe, yerden, topraktan mamuld�r.

3. Dabbe, "konu�an" ve belli bir mesaj veren bir �ey ya da varl�kt�r ve bu konu�mas� t�m insanlara ve insanl��a y�neliktir.

�nl� m�fessirlerden Elmal�l� Hamdi Yaz�r'�n ifade etti�ine g�re, dabbe kelimesinin yayg�n kullan�m� canl� hayvanlar i�in olsa da; "Dabbe" kelimesi as�l l�gatte "debbeden, hafif y�r�yen, debelenen" olarak a��klan�r. Ve �u halde tren, araba, bisiklet gibi otomatik �eyler i�in de kullan�labilir.


Dabbe televizyon mu?


Dabbe hakk�ndaki bu bilgileri bir b�t�n olarak de�erlendirdi�imizde, bahsi ge�en "Dabbet�'l-Arz"�n, g�n�m�z teknolojisinin bir �r�n� olan televizyon olabilece�ini s�yleyebiliriz. Ayr�ca, "dabbe" kelimesinin Arap�ada "nekire" denilen, yani belirsiz kelime �eklinde kullan�lm�� olmas�, bunun bilinmeyen, tan�nmayan bir varl�k oldu�unu ifade etmektedir.

Elmal�l� Hamdi Yaz�r bu noktaya ��yle i�aret etmektedir:

"Bu �yette "d�bbe" diye nekre (belirsiz isim) olarak geldi�inden bunun bildi�imiz d�bbelerden bamba�ka bir d�bbe olmas� akla gelir..."


Elmal�l� Hamdi Yaz�r gibi m�fessirlerin d���nda baz� s�zl�k yazarlar� da, kelime anlam� olarak "dabbe"nin debelenen hareket eden her t�rl� teknik aleti de ifade edebilece�ini s�ylemi�lerdir. Nitekim televizyon da, hareketleri ve hareketli g�r�nt�leri aktaran, frekanslarla bilgi ak��� sa�layan bir teknik alettir. Ancak daha �nemli olan, ahir zaman�n i�aretlerinden olan bu yerden mamul "dabbe"nin "insanlarla konu�mas�"d�r. Televizyon her�eyden �ok bu y�n�yle, ayetteki tarifi tecelli ettirmektedir. D�nyada televizyonun ula�mad��� bir �lke, bir millet, bir toplum neredeyse yoktur. �leri teknolojinin �r�n� olan televizyon her topluma kendi dili ile hitap etmektedir.

Son olarak "dabbe"nin ayette belirtilen temel bir �zelli�i de bunun yerden ��kart�ld��� veya "yerden mamul" oldu�udur. Televizyonun da, t�m par�alar�, (cam ekran�, metal aksam�, vs) yerden, yery�z�ndeki elementlerden meydana gelmektedir. (Harun Yahya, Ahir Zaman ve Dabbet�'l-Arz)

Belirtilen "dabbe"nin televizyon oldu�u y�n�ndeki g�r���m�z� teyit eden bir ba�ka nokta da, "dabbe"nin "insanl��a seslendi�i" �eklindeki ifadedir. Televizyon, yap�s� itibar�yla, ayn� anda t�m insanl��a mesaj veren bir ayg�tt�r.

Yine son d�nemlerde, "dabbeten minel'ard"�n mahiyeti �ok tart���lm��, baz� M�sl�man bilim adamlar�, "dabbe"nin, uyar�c� �zelli�i nedeniyle bir insan olabilece�ini s�ylemi�lerdir. Ancak �unu hat�rlatmal�y�z ki, ayette belirtilen "insanlar� uyarma" g�revi insanlar taraf�ndan yap�l�yor olsa da, bu insanlar�n t�m d�nyaya mesajlar�n� iletmeleri yine televizyon arac�l���yla ger�ekle�mektedir. Bu durum da –insan ya da ki�i kelimesinin de�il de "dabbe" kelimesinin kullan�lm�� oldu�unu da g�z �n�ne al�rsak– ayette s�z konusu olan�n bir ki�i de�il, televizyon gibi bir teknik alet olabilece�i fikrini desteklemektedir.

Dabbe bir insan de�ildir.


Burada "dabbe" ile bir insan�n kast edilmi� olmad���n� ortaya koyan bir ba�ka nokta da �udur: Ayette bahsi ge�en "Dabbe"nin yapt���, insanlara "Allah'�n ayetlerine inanmad�klar�n� s�ylemek"tir. Halbuki bu, neredeyse t�m M�sl�manlar�n, �artlar olu�tu�unda yapt�klar� bir uyar�d�r. Bunun �zellikle zikredilmi� olmas�, s�z konusu "dabbe"nin s�radan bir insan ya da "canl�" olmad���n� g�stermektedir. (En do�rusunu Allah bilir)














�zg�rl�k, hemen hemen her toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r. �nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl��� kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz: �zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat� felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n, insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.



Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm�� bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi� sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji, antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar. Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar, teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin ideolojik y�n�d�r.